23 Kasım 2009 Pazartesi

tutarlılık


her zaman olduğu gibi çıkış noktamız hayallerimizdir. her birimiz hayatımızda pek çeşitli projeler içerisindeyiz. gerek özel hayatımızda gerekse de iş hayatımızda kendimizi ileriye götürmek için motive olduğumuz ve aldığımız kararlar vardır. başladığımız noktadan hedeflediğimiz noktaya varmamız kişisel gelişimimiz açısından da önemlidir.

bu tip yolculuklar içinde çok başka süreçler barındırabilir. örneğin bir aile kurmak veya bir iş kurmak için çeşitli ortaklıklar kurarız. ya da tek başımıza yürüdüğümüz yollar da vardır. bu yollarda ne kadar ilerleyeceğimiz çevresel faktörler tarafından yolun koşulları değişebilse
bile netice itibariyle bize bağlıdır.

eskiden beri hep büyüklerimizden duyarız : "başlamak yolun yarısıdır"
bu hepimizin doğruluğunu takdir ettiği bir yaklaşımdır. ancak bir gerçek daha varki , yolun sadece yarısını veya %90ını katetmek bize belli şeyler katsa bile aslında sonuna kadar gelmediğimiz sürece güzel bir deneyim olmasına rağmen kişisel bir başarısızlıktır.
yani yolun ikinci yarısı çoğu zaman sandığımızdan daha engebeli ve zordur.

üstelik çoğu zaman yolculuğun en zor kısmı tam da sonuna geldiğimizi zannettiğimizde başlar.
hayatta olmak istediğimiz yere doğru olan yolculuğun kısa ve kolay olması veya kendimize ufukların ötesinde hedefler koymuş olmamız önemli değildir. önemli olan sürdürülebilir bir biçimde olmak istediğimiz yerde ve olmak istediğimiz kişi olabilmemizdir.

bu nedenle geçtiğimiz haftalarda kişisel gelişimimiz için çıkmaya motive olduğumuz ve bu süreç sırasında gerektiğince aykırı olmaya niyetlendiğimiz gezintilerimizde, hızlı olmasa bile sürekli olarak ilerlemenin ve istediğimiz yere varsak bile durmamamın önemini hatırlayalım diyorum:)

4 yorum:

  1. tutarlılık her konuda çok öenmli sadece kişisel gelişimde değil aslında... ilişkide tutarlı davranmak da çok önemli. Böylece karşındaki insan senden ne bekleyebileceğini bilebiliyor.
    Konuya bağlı kalarak ben bir ititraf yapayım yeni projelere başlamak beni hep heyecanlandırır, motive eder ancak projeye devam bazen gözümü korkutabiliyor. böyle zamanlarda tutarlılığımı korumak için çevremdekilerden destek alıyorum beni motive etmeleri için...

    YanıtlaSil
  2. suzi-bencu size katılıyorum. Hem bencu'nun bahsettiği gibi davranışsal olarak bir girişim yapmışken onun peşini bırakmamak, hem de Suzi'nin eklediği gibi tutum olarak duruşumuzda tutarlı olabilmek karşımızdakinde güven uyandırmak ve kendi hayat yolumuzda güvenli adımlar atabilmemiz adına önemli. Ama kolay değil bence de. Yeni bir işi gerçekleştirecek kıvılcımı yaratmak ayrı dert, sonra ateşi yanık tutmak ayrı dert. Ben birinden sıyrılsam büyük ihtimaldir ki diğerinde çuvallayacağım. Napalım, tembelliğin tatlı esaretine düşülüyor farkına bile varmadan. Bu arada hemen konuyla ilgili bir laf atiyim: Rakelcim hani bowling or dvd gecelerinin tutarlılığı???? :)

    YanıtlaSil
  3. Arkadaşlar gecikmiş katılım için hepinizden özür dileyerek konuya başka bir bakış açısından bakmak isterim. Sadece Şeytanın avukatlığı.

    Bir organizma kendi içinde mutlaka tutarlıdır. ancak her organizma ( burada bir bireyden bahsedelim ) dışardan tutarlı algılanmayabilir. Tutarlılık zaman ile alakalı bir değişkendir. Ve Her birey bilinçaltı ve üstünün buluştuğu noktada bazı aksyonları gerçekleştirir yaptığı her hareket birikimlerinin ürünüdür Geçmişi ve birikimleri değiştiremeyecek biri aynı zaman biriminde aynı olay karşısında aynı şekilde hareket edecektir. Dolayısı ile Tutarsızlık olarak algılanan durum yani aynı olay karşısında farklı hareket etmek için iki şeyin gerçekleşmesi gerekir. 1: farklı zaman 2: farklı hareketi doğrucak birikim.
    Bu bir projeye başlamak sürdürmek ve sonlandırmak için de geçerlidir. Proje karşısında kişi motive olup başlar ve süreç içinde sonlandıramaz ise mutlaka motivasyonu engelleri aşacak tazziğini kaybetmiş demektir ki bu da zaman ve birikim değişkenlerini oynatır.

    Tabi ki bu şeytanın avukatlığı. Bence de güven ortamını yaratmak önemli

    YanıtlaSil
  4. Tutarlılığın insan hayatında barındırması gereken en temel değerlerden biri olduğuna tereddütsüz katılıyorum. Ancak tutarlılık her durumda gerekli midir?

    Bir yalan tutarlı olmak adına devam
    ettirilmeli midir?

    Bir ilişki, bir evlilik mutsuz olunsa bile tutarlı olmak adına yaşanmaya devam edilmeli midir?

    Eğer tutarlı olma gereği, zamanla veya yaşamla değişen ihtiyaçlarımızdan bizi alıkoyarsa, bizi eski biz olmaya mahkum ediyorsa, bence önemini kaybetmiştir.

    Bu nedenle, tutarlılığı biraz esneterek olmak istediğimiz kişi olabilir, yapmak istediğimizi yapabiliriz. En azından, kısa bir süre için deneyebiliriz.

    YanıtlaSil