1 Aralık 2009 Salı

"Anı Yaşamak" - (Anın Keyfine Varmak)



İlk düşündüğümüzde her yerde sürekli konuşulan, tavsiye edilen bir konu. Hatta bir süre sonra biraz banal bir öğüt gibi geliyor belki de. Aslında düşündüğümüzde "Anı yaşamak" bir yaşam mottosu olmalı.



Hep söylüyoruz anı yaşamak önemli, anın tadını çıkarmak lazım diye de, kaçımız gerçekten uyguluyoruz ? Bir bakalım, kaçımız şu toplantı bitsin rahatlayacağım, şu hafta bir bitsin, şu tatil bir gelsin diye durmadan zamanı kovalıyoruz? Kaçımız tatilde bile bir bakıyoruz ki, tatil bitişinde bizleri bekleyen dağ yığınını nasıl halledeceğimizi planlıyoruz?



İkisi birbirinden farklı gözükse de özünde her iki soruda da anı yaşayamamak var. Zor işleri, toplantıları, raporları kafamızda büyütüp (belki de bir süre erteleyip) olan işi daha da büyütüyor olabiliriz. Zamanı adeta kovalıyoruz; tez bitsin rahatlayacağım, şu işi tamamlayayım rahatlayacağım, bu eğitim bitsin bir oh çekeceğim diye. Sonrasında çıktığımız tatiller için aşırı heves ederiz ki tatilde olan ufacık bir aksama- tüm hayallerin yıkılmasına neden olur. Zamanı kovalarken yorgunluk ve tükenmişlik hislerini beraberinde getirir.


Eğer bu yazılanlar size bir yerden tanıdık geliyorsa, o zaman düşünün anın keyfini nasıl çıkarabilirsiniz?



HAYATI BASİT YAŞAYABİLMEK ASLINDA BÜYÜK BİR LÜKS. (Bu da belki bir başka haftanın konusu olabilir).



Sevgiler,
Acemi Kalem